Saturday, April 30, 2011

F@biooO (kelime anlamı: Mavi Sauron)


Nazarım bitmiyor...Son olarak Hoffenheim'daki Vukcevic'le birlikte kelle sayım giderek artmakta. Asırlardır hangi futbolcuya alıcı gözle baktıysam, kime ekran başında göz kırptıysam, ya takımdan ayrı düz koşu futbolcusuna dönüşüyor, ya da "sigorta hastanesinde iğne"(=ötenazinin bir alt dozajı) olup futbola veda ediyor...
Bu benim klavye başında Cengiz Budak bakışıyla kala kalmama sebep korkunç gerçeğe ilk yazılarımdan birinde ucundan değindiğimi hatırlar gibiyim... (kim bu mesajı kaydedip dönüp oraya bakacak şimdi).
Artık yavaştan 'döküm' vermeli;
Dean Ashton
West Ham formasıyla gördüğüm ilk maçta "insan azmanı olacak, İngilizler Crouch'tan sonra yeni sevimli devine kavuşacak" dediğim Dean Ashton bilek merkezli rahatsızlığı sebebiyle 2 yıl önce futbolu bıraktı...
Yassine Chikhaoui
G.Saray'a 'bunu alın, kiraya verin' (sene 2006, yer Dünya kupası, 'yarım devre' sonu.) şeklinde 'boy verdiğim' Yassine Chikhaoui senelerdir kırık bacağı kaynatıp tekrar kırıyor. Artık öyle ki protez de seçenekler arasında...
Cristian Rodriguez
2007 Yazı'nın bunaltıcı Bursa gecelerinde vantilatör görevi gören Copa-America'da tanıştım bu elemanla. Pardon; -sahi aradan 4 tam sene geçmiş- Bu 'arkadaşla'. Bir futbolcunun bireysel manada sivrilmesinin en zor olduğu lig, Ligue 1'den Benfica'ya kiralandığı sezondan sonra 'ebedi dost' rakibe, Porto'ya geçmenin lanetini o gün bugündür çekmekte. Sakatlıklar bu (inatçı driplingleriyle rakip ağlatan) 'soğan' lakaplı Uruguaylı'nın potansiyel ivmesini ne yöne çekecek merakla bekliyorum.
Yevhen(Evgeni) Konoplyanka
2010 Eylül Ayı 21 yaş altı maçında Fransa'ya karşı gözüme ilişen bu soyadına kurban Ukraynalı bacaksız geçenlerde uzunca bir sakatlık geçirip bugün(Tsi: Dün, Tokyo: evvelsi gün,Hawaii: yarın!) sahalara ancak dönebildi. Arda Turan'ın Google-Earth'te Madrid'i gezdiği şu günlerde G.Saray takımını 'post-Arda' distopyasından kurtarabilecek stil benzerliği bendenizi heyecanlandırmakta...
Boris Vukcevic
Yeni yılın ilk günleri izlediğim Hoffenheim'da, ilk görüşte cupid okumu fırlattığım iki oyuncudan Vukcevic (diğeri için: Mlapa) bacağı eline
alanlardan... Şu an nerede bilmiyorum. Duyan gören varsa haber versin. Evde yengesi ve Bentleyvari minimal deparlı, ancak bileklerine ve bu spora hakim sağkanat sever 6 dayısıyla birlikte korkuyoruz, lütfen...
Vladimir Weiss
09-10 sezonunda Sonradan Görme City'de süre alabilmesi adına 5 kanat, 3 forvet, 9 rezervin cezalı duruma düşmesini beklememek için kendini Bolton'a atan, ve bu atışta gözüme ilişen Edward Furlong'un askerlik vesikalığı Vladimir Weiss'ın, oldukça verimli geçirdiği rakamsal olarak belli olan sezonda ayağını kırılmış. Haberi geçen hafta elime geldi(!) zira İskoçya Ligi'ni takip edecek sabıra sahip değilim.
Manuel Fernandes
Bu 'Sauron gözü' ölçeğindeki nazarın değdiği futbolculardan en ağababası o kadar gözden düştü ki sponsor anlaşmasını kulübün ismini bilmeyen bir adamla imzalayan dev olmayan Türk futbolunun 3 devinden birine geldi. Hani adamı Beşiktaş'ta çok izlemiyorum. Maazallah sakatlanıp Gerets'in Al-Nargile takımlarından birine postalanabilir.


Hopefully 'not' to be continued...


Sunday, April 17, 2011

Anekdotlar Üçlüsü...

Witsel;
Liege'in ortasaha tandemindeki ex-örgülü bonus bu sezon dümeni ele aldı. Gazinolar takipte... Geçen sezon kellesine 10+m değer biçilen 'esas oğlan' Defour (=Nicky Butt?) yerine bu asgari-üstü tekniğe sahip dinamoyu işaret etmenin haklı gururunu(!) yaşıyor, Defour'un sakatlığında yamacına stajyer niyetine verilen Camara'nın da 'hiç de fena olmadığını' not düşüyorum.
Tebrikler tekerleme isimli adam.
(G.Saray'ıma da iyi uykular...)

Inkoom;
2010 Dünya Kupası'nda herhalde bir babası bir de ben tarafindan dikkat kesildi kendisine...
İleri geri kurulmuş pilli oyuncak gibiydi. Hoşuma gitti. Rakibi uyuzlara gark edebilecek bir eleman... bir fayda insanı. Öğrendim ki tembelliği yenip konduracağım bir başka yazının kahramanlarından Konoplyanka'nın takımına, Dnipro'ya transfer olmuş. Tabi ödenen miktarda başkanın birikmiş stopaj paraları da etkin olmuş diyebiliriz. Kendisine uzatılan süngerli mikrofonlara 'ak pak' 5milyon harcadım şeklinde ifade verdiği söyleniyor...(5milyon ne yahu...Du bakalım)

Boussoufa;
Ingiltere deneyimi için çok yanlış bir kapıdan(=Chelsea) içeri girmenin bedelini Belçika'ya 'sürülerek' ödeyen bu Faslı minyatür devrearası Rusların İstanbulspor'u, Anzhi'ye transfer olmuş. 7 milyon artı şekersiz ciklet, yetenekleri ölçeğinde gayet uygun bir bonservis. Kariyer planlamasını muhtemelen "$" üzerine kurması ise hayalkırıklığı tabi.